Etiket: Motosiklet Sollama

Güvenli Takip Mesafesi

Minimum İki Saniye Kuralı: Güvenli Takip Mesafesi Nasıl Ölçülür?

Yolda önünüzdeki aracı takip ederken güvenli bir mesafe bırakmak hayati önem taşır. Bunu ölçmenin en kolay yollarından biri “İki Saniye Kuralı”dır. İşte adım adım nasıl uygulanacağı:

  1. Sabit Bir Nokta Belirleyin:
    Öndeki araç, bir sabit noktadan (örneğin bir trafik tabelası, ağaç, lamba direği gibi) geçtiğinde saymaya başlayın.

  2. 88, 89 Diye Sayın:
    Eğer siz aynı noktaya ulaşmadan “88, 89” diyebiliyorsanız, takip mesafeniz doğrudur. Ancak:

    • Saatte 96 km’nin altında bir hızla gidiyorsanız bu süre yeterlidir.
    • Saatte 96 km’den yüksek hızlardaysanız mesafeyi artırmanız gerekir.
  3. Yakın Mesafe Uyarısı:
    Eğer “88, 89” diyemeden sabit noktaya ulaşıyorsanız, öndeki aracı çok yakından takip ediyorsunuz demektir. Bu, durmanız için yeterli zaman bulamayabileceğiniz anlamına gelir.

Unutmayın!

Hızınıza değil, zamanında durma yeteneğinize odaklanmalısınız.


Dikkatli Bir Sürücü İçin Duruş Mesafesi Örnekleri

Sabit hızlarda, dikkatli bir sürücünün (dalgın, yorgun, üşümüş veya alkollü olmadığını varsayarak), optimum şartlarda frenleme mesafeleri:

Hız (km/s)İki Saniyede Alınan Mesafe (m)Durma Mesafesi (m)Çarpma Hızı
48 km/s2616Çarpma yok
72 km/s4032Çarpma yok
96 km/s5354-1 km/s
168 km/s93148-55 km/s

Not: 96 km/s hızda, ideal koşullarda bile durma mesafesi 54 metredir.


Şartlara Göre Süreyi Uzatın

Optimum şartlarda bile “iki saniye” minimum bir ölçüdür. Bu süre:

  • Yağışlı hava koşullarında: 4 saniyeye çıkarılmalıdır.
  • Yorgunluk gibi faktörler: Durma mesafesini %25 artırabilir.

Hızınıza Göre Takip Süresi Önerileri

Hız (km/s)Önerilen Süre (saniye)
65-80 km/s4 saniye
80-95 km/s5 saniye
95-110 km/s6 saniye
110-130 km/s7 saniye

Önemli Notlar:

  • Yanlış takip mesafesi: Durma süresi ve mesafesi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratır.
  • Doğru takip mesafesi: Her 15 km/s hız artışında yaklaşık bir araç boyu mesafe eklenmelidir.

 

Her zaman güvenli sürüş kurallarına uymayı unutmayın!

Motosiklet ve Otomobil arasındaki sürüş farkları

ARABA

  1. Koltukta oturur ve direksiyon ile araç yönlendirilir.
  2. Fren yaparken ve dönüşlerde tüm dört tekerlek eşit şekilde hareket eder.
  3. Yol çalışması ya da yan yol girişlerine karşı hızınızı düşürür, dikkatli olursunuz.
  4. Rüzgar? Neredeyse hiç etkisi yok. Direksiyonu biraz daha sıkı tutarak devam edebilirsiniz.
  5. Araba içinde müzik dinlemek, telefonla konuşmak, yemek yemek veya içmek mümkündür.
  6. Yolcuların davranışları sürücünün dikkatini dağınık hale getirebilir ama sürüşü etkilemez.
  7. Fren, genellikle kötü bir durumu atlatmak için kullanılır.
  8. Fren sistemi tek bir yapıdır ve sürücü sadece ne zaman kullanacağını seçer.
  9. Yağmur, genelde aracınızın kirlenmesine sebep olur.
  10. Araba içinde kendi gölgeniz çok önemli değildir.
  11. Yol yüzeyindeki renk değişimlerini fark etmek zor olabilir.
  12. Gaz sadece hızlanmak için kullanılır.

MOTOSİKLET

  1. Motoru bedeninizle kontrol eder, vücut ağırlığınızı sağa, sola ve ileri-geri hareket ettirerek yönlendirirsiniz.
  2. Fren yaparken, iki tekerleği ayrı ayrı düşünür ve her biri için farklı bir yaklaşım sergilersiniz.
  3. Yol yüzeyindeki gevşek stabilize maddelere dikkat edersiniz; araba gibi her şeyin sabit olduğunu varsayamazsınız.
  4. Kuvvetli rüzgarlar daha fazla yakıt tüketimi yaratır ve sizi yoldan savurabilir.
  5. Konuşmak, müzik dinlemek veya diğer dikkat dağıtıcı şeyler, sürüş güvenliğini etkileyebilir.
  6. Yolcular sürüşün bir parçasıdır ve sürücünün hareketleriyle uyumlu hareket ederler.
  7. Kötü bir duruma düşüldüğünde gaz, genellikle kurtarıcı olur. Kaygan zeminlerdeki ani kaymalarda ise dikkatli gaz kullanımı faydalıdır.
  8. Ön ve arka frenler ayrı sistemlerdir. Her ikisini farklı basınçlarla kullanmanız gerekebilir.
  9. Yağmur, hem yolu kayganlaştırır hem de görüşü kısıtlar. Ayrıca kendinizi ıslanmaktan korumak için önlemler almanız gerekir.
  10. Gölgelere dikkat etmelisiniz. Onların size ne kadar görünürlük sağladığını göz önünde bulundurmalısınız.
  11. Renk farkları önemlidir. Özellikle kaygan zeminler veya tehlikeli bölgeler hakkında sizi uyarabilirler.
  12. Gaz hem hızlanmak hem de hız kesmek için kullanılır.

Motosiklette İleri Bak

 İleri Bakış: Motosiklet Sürüşünde Güvenlik ve Başarı İçin Kritik Bir Yetenek

Motosiklet sürerken, dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri “ileri bakış”tır. İleri bakabilmek, sadece yolu görmek değil, etrafınızdaki potansiyel tehlikeleri fark etmek, doğru yönü seçmek ve güvenli bir şekilde sürüş yapmak için hayatidir.

Çoğu insan, ileriye bakmanın kolay bir şey olduğunu düşünse de, doğru bakış açısını geliştirmek sürücü için büyük bir fark yaratır. Çünkü baktığınız yöne doğru hareket edersiniz; bu yüzden doğru yöne bakmak, dönüşleri ve virajları doğru alabilmeniz için kritik önem taşır.

Sadece gördüğünüzle yetinmek yeterli değildir. Trafikte, çevrenizdeki her şeyin farkında olmalı ve gelişen durumu önceden tahmin edebilmelisiniz. Sürüş becerilerinizi geliştirebilmek için bakışlarınızı doğru yönlendirmeniz gerekir.

Görmek İçin Ne Yapmalıyız?

Yol üzerindeki her şey, bakışlarınızla doğrudan bağlantılıdır. İyi bir sürücü, doğru bakışı uygulayarak daha güvenli bir sürüş sağlar. Herkesin öğrenmesi gereken birkaç basit teknik olsa da, bu becerilerin gelişmesi zaman alabilir.

Dönüş yaparken, dönüş yapacağınız yönün ilerisine bakmalısınız. Küçük daireler içinde sürüş yaparken, hedefinizin ilerisine ne kadar çabuk bakarsanız, dönüşünüz de o kadar düzgün olur. Bu yetenek sadece küçük dairelerde geçerli değildir. Sürüşün her anında, geniş bir alana ve uzağa bakmanız gereklidir. 12 saniye önünüzdeki yolu (yaklaşık 100 metre) ve her iki yanınızı sürekli taramak gerekir. Bu şekilde her şeyi fark edebilir ve anında reaksiyon gösterebilirsiniz.

İleri Bakma Yeteneklerinizi Geliştirin

İleriye bakmak, sadece bir sürüş tekniği değil, aynı zamanda bir hayat boyu sürecek bir öğrenme sürecidir. Gelişen sürüş kapasitenizi arttırmak için başınızı fazla çevirmeden, geniş bir alanı taramayı alışkanlık haline getirmelisiniz.

Eğitiminizde ilerledikçe, baktığınız yerdeki tehlikeleri görebilme yeteneğiniz de artacaktır. Yolda karşılaştığınız her nesneye dikkatlice odaklanın, ancak bir noktaya uzun süre odaklanmamaya dikkat edin. Aksi takdirde, dikkatinizin kaydığı yere doğru yönelmeye başlayabilirsiniz.

Görünmeyen Tehlikeler ve Hazırlık

Trafikteki tehlikeleri görmek, sadece görebileceğiniz hataları fark etmekle sınırlı değildir. Ayrıca, görünmeyen tehlikelere karşı da hazırlıklı olmalısınız. Park halindeki araçlardan birinin kapısının açılabileceğini, bir çocuğun aniden yola fırlayabileceğini veya önünüzdeki aracın beklenmedik şekilde yön değiştirebileceğini önceden tahmin etmelisiniz.

Trafikte, her an her şey değişebilir. Bu yüzden, sürüş tarzınızı sürekli olarak gözden geçirmeli ve her olasılığı değerlendirerek kendinizi her an hazırlıklı tutmalısınız.

Geniş Bakın, Her Yönü Tarayın

Yalnızca önünüze değil, her yöne geniş bakın. Yukarıdan aşağıya, sağdan sola sürekli tarama yapın. Ne kadar geniş bir alana bakarsanız, o kadar fazla bilgiyi fark edersiniz. Sadece bir noktaya odaklanmak, tehlikeleri gözden kaçırmanıza sebep olabilir.

Güvenlik Sizin Sorumluluğunuzdur

Unutmayın, yolda olan her şeyin farkında olmanız gerekmektedir. Trafikteki diğer araçların hareketlerini önceden tahmin ederek, kendinizi korumalı ve güvenli bir sürüş için hazırlıklı olmalısınız. Bu, sadece hız ve beceriyle ilgili değil, aynı zamanda farkındalık ve tecrübe ile ilgilidir.

Sonuç: Bakışınızla Yön Alırsınız

İleri bakış, sadece motosiklet sürücülüğünde değil, tüm araç sürücülüğünde çok önemli bir faktördür. Ne kadar geniş alanda sürekli tarama yaparsanız, o kadar çok bilgi edinirsiniz. Dönüşlerde, yol kenarındaki engelleri veya diğer araçları görmeden hareket etmeyin. Her an her yere bakmak, sürüşünüzü daha güvenli hale getirecektir.

Gece Motosiklet Sürmek

 

Gece Sürüş Teknikleri

Gece motosiklet kullanımının kendine has bir büyüsü vardır. Farlarınız karanlığı aydınlatırken, asfaltın üzerinde süzülür gibi hissedersiniz. Ancak gece sürüşleri büyüleyici olması kadar tehlikelidir de, çünkü görüş alanınız gündüzüne kıyasla çok daha daralmıştır.

Neyse ki, doğru teknikler ve dikkatle gece görüşünüzü daha etkili hale getirebilirsiniz:

Görüş Mekanizmanızı Anlayın

Gözlerimiz iki tür reseptörle çalışır:

  • Conlar: Gündüz aktif olan bu reseptörler, gözün merkezindedir ve parlak ışıklara duyarlıdır.
  • Rodlar: Karanlıkta aktif olan bu alıcılar göz retinasının yanlarında bulunur.

Rodlardan tam verim almak için bakışınızı hedeften biraz yana çevirerek görüş alanınızı genişletebilirsiniz. Gözlerinizi serbest bırakıp tarama yaparak, beyin algı merkezlerinizi aktif tutmanız önemlidir.

Sabit Bakışı Engelleyin

Gece boyunca uzun süre tek bir noktaya bakmak –örneğin bir ışık kaynağı– sabit bakış görüşü oluşturarak tehlikeli durumlara yol açabilir. Bunun yerine, bakışınızı sürekli hareket ettirin ve tarama yapın.

Göz Bakımı ve Dinlenme

Göz kırpma, gözlerinizin nemlenmesini sağlayarak görüş kalitenizi artırır. Göz kapaklarınızı sıkça kısıyor veya göz yorgunluğu hissediyorsanız, kısa bir mola vererek gözlerinizi dinlendirin.

Karşıdan Gelen Araçların Işıkları

Karşıdan gelen ışıklara bakmaktan kaçının. Bunun yerine:

  • Sağa Odaklanma: Gözlerinizi yolun sağ kenarına odaklayarak karşı yön ışıklarının etkisini azaltabilirsiniz.
  • İki Noktalı Tarama: Karşıdan gelen araçların hareketlerini ve yolu tarayarak peri ferik (yanal) görüşünüzü kaybetmezsiniz.

Gece Görüşüne Engel Olan Faktörler

  • Vizör ve Gözlük: Güneş gözlüğü ve koyu renkli vizörler gece sürüşü için uygun değildir. İçten gözlük kullanımı karanlık bölgelere girerken çıkarılmalıdır.
  • A Vitamini Eksikliği: Gece görüş zorluğu yaşıyorsanız bir göz doktoruna başvurmalısınız.

Gece Sürüşü İçin Pratik Tavsiyeler

  1. Far Ayarları: Farlarınızın yüksekliğini kontrol edin, gerekiyorsa daha güçlü ampuller kullanın. Zenon ampullerün uygun mercek olmadan kullanılması ışığı dağıtır.
  2. Temizlik: Vizörünüzü ve farlarınızı temiz tutun.
  3. Uzun Farlar: Karşıdan gelen araç olmadığında uzun farlarınızı kullanın.
  4. Geniş Hat: Virajlarda geniş hatlar kullanarak sürüş pozisyonunuzu koruyun.
  5. Takip Mesafesi: Takip mesafesini koruyun ve ani hareketlerden kaçının.
  6. Korna Kullanımı: Tehlikeli durumlarda korna kullanmaktan çekinmeyin.
  7. Strateji: Gideceğiniz yol için önceden bir plan yapın.
  8. Güvenli Duraklama: İşıktan gölgeye ani geçişlerde gözlerinizi alışması için mola verin.

Son Söz

Gece sürüşleri, güzelliğinin arkasında ciddi riskler barındırır. Doğru teknikleri uygulayarak bu riskleri en aza indirebilirsiniz. Unutmayın, her zaman çelik bir engelle çarpışmaktansa tarlaya dalmak daha az acılı olabilir.

 

Motosiklette Gaz Kontrolü

 
Öncelikle bilinmesi gereken iki nokta vardır:

1. Gazı kapamak yada azaltmak ağırlığınızı öne verir bu da arka tekerin yol tutumunu azaltır.
2. Gazı açmak ağırlığınızı arkaya verir ve bu da arka tekerin yol tutumunu artırır.

Gaz kontrolü motosiklet kullanmanın en önemli kısımlarından biridir. Vites değişimi ve frenle beraber gaz kontrolü bu operasyonu yumuşak ve birbirine insicamla bağlı hareketler şeklinde bir bütün yapar. Gaz kullanımı zayıf bir sürücüyü 2 kilometreden ayırt edersiniz. Motorları sarsılır, bedenleri her gaz verişte ileri geri atılımlar yapar ve arkalarında yolcu varsa kafalar senfonik bir harmoniyle birbirine çarpar.

Doğru gaz verme tekniğini öğrenmek demek sağ bileğinizle temasa geçmek, elinizin ve parmaklarınızın harekete geçmesi için verdiğiniz ilk hareketin yumuşaklaştırılması ve çok hassas bir ön ve arka yol tutunmasının geliştirmeye çalışılmasıdır. Her durumda gazın doğru kontrol edilmesini öğrenmek yetenek daha da fazlası çok çalışma gerektirir. Sonucunda sürüşünüz daha yumuşayarak akıcılaşacak ve sizdeki kendinize güven duygusunu artıracaktır.

Sürüşün her kademesinde tam bir gaz kontrolü gereklidir; gaz vermede, gaz kesmede ve gazı kapatıp frenlemeye geçmede ve tekrar freni bırakıp gazı rölantiden alıp ivmelendirmeye(pozitif gazlamak)geçmede. Dönüşlerde frenleri bırakıp gazlamaya başlamak kritik bir andır çünkü o anda motor yatmaya başlar. Şayet frenler sıkılı viraja giriyorsanız(pist iz fren tekniği)bu işlem siz maksimum yatış açısına yakınken olur. Dönüş yaparken bir çok şey oluşmaktadır. Bu yüzden kumanda aletleriyle yumuşak, akıcı olmak/kullanmak zordur. Motora doğal bir tarzda oturun, ellerinize ve bileklerinize fazla baskı yapmayın. Davranışlarınızın yumuşak olması için anahtar, her hareketi temkinli ve kontrollü yapmanızdır. Frenleri düzgün bir şekilde bırakın ve gazı anlık bir bilek hareketiyle kavrayın. Frenden gaza geçiş hareketini son derece mükemmel ve adeta akılla geçiş safhaları takip edilemez bir akıcılığa kavuşturana kadar pratik yapınız. Gaz verme işlemini devreye soktuğunuzda, arka tekerin size ne söylediğini dinleyiniz. Ne kadar yatış açısı kullanıyorsunuz? Ne kadar yol tutunma gücü kaldı? Yattığınızda motoru yönlendiren arka tekerdir.

Frenleri bıraktınız ve gazı rölantiden gazlama ivmesini başlatma noktasına getirdiniz, motor maksimum yatış açısında ve siz sürate göre devri artırıcı gazı vermek için bekliyorsunuz. İşte gaz kontrolünün en önemli olduğu an bu andır. En iyi yol yarışçıları dahil bu noktada gazın kontrolsüz sert kullanımının high-side kaza demek olduğunu bilirler. (Zemine göre aşırı gaz verilmesi ile yol tutumunu kaybederek patinaja giren arka teker bir tarafa doğru kayar. Yol tutuşunu kaybetmesinin ardından gazın kapatılması ile tekerin patinajı yada kaymayı bırakıp aniden tekrar yol tutuşuna geçmesiyle oluşan bir kazadır.) Tekrar yol tutuşu adeta motoru yattığı taraftan kaldırarak bir burgu hareketiyle öbür tarafa atımla birlikte yatırır. Şekil olarak motorun üzerinden dönüş yönünün aksi yönüne ve ileriye doğru sürücünün aşırtma uçuşu şeklindeki bir kaza tipidir. Motor sürücüyü üzerinden fırlatır ve takiben sürücünün üzerine düşebilir. Sürücü bilincini kaybetmediyse düştüğü noktadan düşüş yönünde hareketini devam ettirerek kendisini motor yolundan çıkarmaya çalışmalıdır.

Lastik yol tutuşunun çalışma dinamiği şöyledir: Lastiğin belli bir tutunma gücü vardır. Bu yarış lastiklerinde 1.2G ve normal cadde lastiklerinde 1G dır. Formula 1 de bu 4Gdir. 1.2G güç 50 derece yatış açısına 1G güç ise 45 derece yatış açısına kadar yol şartları uygunsa lastik yüzeye tutunabilir demektir. Dönüşteki tutunma ile gazlama güçleri biri diğerinin aleyhinde olarak çalışır. Bunun anlamı birisi için diğerinden feda etmek demektir. Lastiğin yerle temas halkası yatış açısı arttıkça azalır. Lastiğin dış kenarlarının çapı ortaya göre küçüktür. Motor yattıkça lastiğin yanları bastığı için halka doğal olarak küçülmektedir. Bu sebeple sert viraj dönüşlerinde lastiğin tutma kapasitesinin çoğu yatış açısı ile baş etmekle meşguldür. Bu durumda lastiğe gazlamayı da eklerseniz kayabilir yada kaza yapabilirsiniz. Esasen halka küçüldüğü için siz gazı aynı seviyede tutsanız dahi motor hızı düşecektir. Dolayısıyla gazı düzenli bir hızda açarak süratinizi muhafaza etmeniz gereklidir.

Bu ikileme çözüm şaşırmayan kontrollü bir el ve gaz ivmesini başlatıcı devire geçmeden evvel motorun dik konuma doğru kaldırılmaya başlanmış olmasıdır. Azalan yatış açısı size daha büyük bir temas halkasında gazlama imkanını sağlayacaktır. Daha büyük yola temas halkası daha fazla yol tutumu ve daha dengede olmak demektir. Bu arada arka tekerin ne yaptığını hissetmeyi unutmayınız. Tüm ayarlamalarınızı sağ elinizin akıcı, kontrollü ve nispeten küçük aralıklarla hareketleri ile yapınız.

Pazar gezmesinde yada yağmurda sürüş yapıyor olabilirsiniz. Gazın kontrolü konusundaki derin kontrol duygunuz motorun kapasitesini daha iyi algılamanıza imkan verecektir. Sağ bilekle yapılan yumuşak, düzgün ve akıcı hareketler etkili bir frenleme, vites değiştirmek ve motoru yönlendirmekle birlikte yürür. Bu yeteneklerinizin başarılı bir şekilde birleştirilmesi sürüşten zevk almanızı artıracağı gibi kendinize olan güveninizi de sağlamlaştıracaktır.

Acil durumlarda gösterdiğimiz reaksiyonlar bizim ne kadar tecrübeli yada tecrübesiz sürücüler olduğumuzu gösterecektir. Gazın düzensiz açılmasından çok düzensiz kapatılması kazaların baş sebeplerindendir. Bilhassa virajlarda acil durum karşısında gazı kapatmak ilk acil durum reaksiyonlarımızdan biridir.

Bilinen sağ kalma reaksiyonlarını tetikleyen durumların başında gelenler:

. Dönüşe hızlı girmek.
. Dönüşte çok açılmak.
. Çok yatırmak.
. Yol tutumu konusundaki endişeler.

Kasisler, trafik ve diğer sebepler gereksiz gaz kesme reaksiyonuna sevk eden ikincil sebeplerdir.

Sağ kalma reaksiyonları:

. Gaz kesmek.
. Gidonu sıkıca tutmak, kasılmak.
. Çok dar alana yada bir objeye bakışları kilitlemek.
. Dikkatinizi/Bakışlarınızı bir şey üzerinde sabitlemek.
. Sabitlendiğiniz bu noktaya doğru motorunuzu sevk etmek.
. Frenleme hataları(Aşırı yada eksik güç uygulama).

Yukarıdaki bu hareketleri otomatik olarak yaparız ama hiç birisi sürüş ile uyumlu bir çalışma değildir. Bunların üstesinden gelmek zorundayız. Bu mümkündür. Bunun için kurallar vardır.

Kural 1: Gazı iyi anlayın. Gaz kontrolünün kendine has kural ve standartları vardır. Virajlarda iyi bir yol tutumunun sağlanması için ağırlığınızın %40 ını önde ve %60ını arkada tutmak ideal ölçüdür. Bu oran yarış ortamında %10 daha arkaya kayar. Verilen bu oranlar motor tipine göre ufak sapmalar gösterebilir. Gaz kontrolü ile makineniz için en uygun ağılık kaydırma ve konumlandırma işini yapmalısınız. Gazı bir kere açtığınızda kesintiye uğratmadan düzenli, eşit aralıklarla ve yumuşakça açmaya devam etmelisiniz. Her dönüşte geç dönüşe başlama noktası seçiniz(apeksleyiniz) ve dönüşe girdiğinizde gazı olabildiğince erken açınız, orta alanlarda hafif gazlama yapınız ve çıkışı gördüğünüzde gazlamayı kuvvetlendiriniz. Yatmış bir motorda yönlendirme vazifesi ağırlıklı arka tekere geçer. Bu yüzden önün havaya kalkması sizin yönlendirmenizi bozmayacaktır. Bunun için motorda rahat olmanız ve kumandaların vücut yapınıza en uygun durumda ayarlanmış olması şarttır. Dönüş esnasında gaz kesme/açma işlemi yapmanız dönüş hattınızı bozacaktır. Bundan kaçınınız. Esas olan gazda tek bilek hareketi ile ve yatış süratinizi maksimumda tutarak dönüş yapmanızdır. Şayet yatmış durumda frenlemek zarureti doğarsa iki fren birden hafifçe sıkılarak yapılmalıdır. Yatmış durumda acil durum frenlemesi(maksimum frenleme) yapılamaz.

Yatmış vaziyette aniden ıslak bir zemine girmeniz size gaz kapattırıyorsa ağırlığın %70-80ini öne aktırdınız demektir. Halbuki istenen %35-40 dır. Hafifçe gaz kesilebilirsiniz ama gazı toptan kapatmayınız. Motoru boşta gider duruma sokmayınız. Gazı kapatıp birde ön frene dokunursanız bu kaza demektir. Bunun yerine kaygan zemine dik konumda girmeye çalışınız.

Kural 2: Süspansiyonların oturmuş olmasını sağlayınız. Dönüşlerde gazlama sürecini ne kadar erken başlatırsanız süspansiyonlarınızda o kadar erken yerleşmiş(oturmuş) olacaktır. Gaz vermekle ağırlığı arka tekere aktarırsınız. Gazın milimetrik bir hareketi düzensiz ve sert yapılırsa önden arkaya doğru 50-60 kg lık bir yükü anında aktarır. Gazın kapatılması durumunda da bu süreç ters yönde işleyecektir. Bu yüzden siz süspansiyon ayarlarınızı ne kadar motorunuzu kullanma şeklinize ve kendi ağırlığınıza uygun olarak da yapsanız gaz kontrolü olmadan bu size tam bir avantaj sağlamayacaktır.

Bir çok sürücünün bilmediği bir gerçek de şudur: Gazı ne kadar sert açarsanız arka süspansiyonların bu sürece uyumu o kadar yetersiz kalacaktır. Arka teker bu eksiklik oranında daha fazla olarak yerden yukarı doğru kalkacaktır. Bunun yerine dönüşlerde gazı erken açmak ve dönüşünüz boyunca düzgün bir artışla gazlamayı sürdürmek kuraldır. Düzenli gazlamak arka tekerin kayması durumunda da sizin sigortanızdır.

Gazı kestiğinizde ise arka tekerden öne ağırlık aktarmış olacaksınız ve bu da kaymanın üzerinde olumsuz etki yapacak ayrıca önü de yükleyerek büyük bir ihtimalle onun da kaymasına sebep olacaktır. Yine gaz kestiğinizde motorun yer açıklığı azalacak ve yatma açınız daralacaktır.

Kural 3: Dönüş hattınız olabildiğince basit seçilmelidir. Düzenli gaz vermenizi mümkün kılan hat ideal olan hattır. Her sürücü için tek bir ideal hat vardır denemez.

Ayrıca yol yüzeyindeki yamalar, çukurlar vs sürücüye hattını değiştirtebilir.

Burada üç hareket vardır:

. Süspansiyonların ayarının değişimi,
. Hattın değişimi,
. Problemi göz ardı edip devam etmek.

Tecrübeli sürücü üçünün birleşimini kullanacaktır. En zoru üçüncüsü olup bu sizin temel içgüdülerinizi tam kontrol edebilmenizi gerektirir. Tabi durumun farkında iseniz.

Dönüşte yeterince gaz vermezseniz hızınız azalır. Hatta düşebilir. Gaz verdiğiniz halde hız nasıl düşer? Yatmış motorda lastiklerin yere teması kenarlara doğru kayar. Bu durumda yere temas halkasının çapı lastikleri oval yapısı gereği küçülür.

Daha küçük çaplı bir dairenin aynı mesafeyi alması için daha hızlı dönmesi gerekir. Yavaşlamanız öne ağırlık aktarır ve bu da motorun burnunun viraj hattından açılmasına sebep olur. Şayet gaz kestiğiniz durumlarda motorunuz dönüşün içine yöneliyorsa dikkat edin. Farkında olmadan siz gidonu bu yönde basıyorsunuzdur.

Lastik yere temas halkasının yatışla küçülmesi motorlarda 500 rpm bir devir artışına sebep olur. Bu artış ise kaymayı getirebilir. Bilhassa 750 cc ve altı motorlarda düzlükte dönüşe yatmadan önce vites küçültülerek devir 500 rpm azaltılır ki yatış sırasında bu durum gaz keserek sağlanmaya çalışılmasın ve neticesi olarak lastik yer tutunma gücü zayıflamasın.

Viraj çıkışında çıkışı görüp doğrulmaya başladığınızda devir göstergesini kırmızı güç bandında görüp bunu vites büyültme zamanının geldiği şeklinde alabilirsiniz. Sakın yapmayın. Çünkü motorun dik konuma gelmesiyle büyüyen lastik yere temas halkası haliyle devri düşürecektir. Ve siz bayılma emareleri gösteren bir motorla, bilhassa küçük hacimli mortolarda motor çekiminin başlaması için beklemek zorunda kalırsınız.

İnce nokta: 500cc gp yarışlarında devir yükseltilerek kesicinin devreye girmesi bilinçli olarak sağlanır. Bu arka teker spininin(kayarak dönmesinin) aşırı olmaması ve high-side a sebep olmaması içindir. Dönüş hızlarının motor hacimleri büyüdükçe feda edilmesi yönünde tolerans vardır. 125cc bir motorun dönüşte hız kaybına hiç toleransı yoktur. 1000 cc de bu tolerans belli ölçülerde vardır. 125 cc bir motorda dönüşte süspansiyonlar yüzünden bir yavaşlama oluyorsa motoru çıkışta kaldırmak için biraz daha uzun bekleyiniz ve dönüş ortasında hattı açmamak için gazla dikkatli olunuz.

Sonuç olarak hat seçiminde alternatifler vardır ancak tüm hatlar aynı gaz kontrol kuralına bağlıdır.

Tecrübeli sürücü önceden sürüş taktiğini yapar ve uygular. Bu yüzden beklenmedik zorluklar içinde kalmaz. Düşünmek için zaman vardır ve yapmak için zaman vardır. Her zaman zihninizde yapacağınız sürüşün safhalarını canlandırınız. Bu zihinsel resmi, motorunuz ne yapmalı ve siz ne yapmalısınız konusunda bir fikir edinmek için de kullanınız. Dönüşlerde saniyenin her 0.1 i süre gaz kesmek 90 km hızda bir motor boyu mesafe demektir. 200 km hıda ise 2.5 motor boyu mesafe demektir.

High-side kazanın mekaniği:

Gaz kontrolünün basit kuralı şudur; “Gaz açıldıktan sonra eşit aralıklarla, düzenli ve sürekli bir şekilde dönüşün geri kalanında gaz vermeyi devam ettirmektir.” Keith Code a göre de ideal viraj hattı herkese göre özeldir ve biraz evvel tarif edilen gaz kontrolü kuralının uygulanmasıdır.

Viraja 50 km/saat hızla girdiniz ve tam gazı açtığınızda arka teker dışa doğru kaymaya başladı. Bu durumda ne yapardınız?

İnsanlardaki savunma mekanizmasının arka tekerin patinaja girip sağa yada sola savrulması durumunda aşağıdaki hareketlere iç güdüsel olarak sürücüleri yöneltmesi high-side kazaların başlıca sebepleridir.

1) Gazı kapamak
2) Arka frene hafifçe basmak
3) Ön freni kullanmak

Yapılacak doğru hareket ise gazı olduğu gibi muhafaza etmek hatta biraz daha gaz vermektir. Gaz kesme durumunda tekerin patinajı duracak ve tekrar yeri kavrayarak sahip olduğu ivme ile ters yöne yönlenerek sürücüyü üzerinden atacaktır. Bundan daha önce de gazı kestiğiniz için, öne daha fazla ağırlık aktırılmış olacağından, savrulmayı daha da kötüye götürmüş olacaksınız.

Motoru dengede tutan eylem gaz vermektir. Burada bahsedilen gaz verme eylemi ise gazı aniden açıp sonra birden kapatmak değildir. Düzenli ve kademeli bir artışla gazı kullanmaktır. Dönüşlerde de arka tekerin traksiyon kaybı bu şekilde önlenir. Gazın düzenli ve yumuşak kullanımı tekniğinde, sadece açarken değil kapatırken de aynı düzenli ve kademeli geçiş hareketinde ustalaşmak gereklidir.

Not: High-side kazanın ikinci bir nedeni de arka freni sert kullanarak arka tekeri kilitledikten sonra motor durmadan arka freni bırakmak yada tekerleğin dönmesini sağlayacak oranda gevşetmektir. Bu durumda yapılacak doğru hareket arka freni aynı vaziyette sıkılı tutarken debriyajı çekerek ön frenle duruşun sağlanmasıdır.

Bir diğer sebep de yine normal sürüş esnasında yoldaki kum yada yağ gibi kaygan bir alana girilmesi ile patinaja başlayan arka tekerin bu alandan çıkılmasıyla tekrar traksiyon kazanmasının yaratacağı savrulmadır. Bu durumda da tekerin traksiyon sağlamasına fırsat verilmeden derhal debriyaj çekilmeli ve çekili olarak tutulmalıdır. Frenlere hemen dokunulmamalı ve motor olabildiğince dik konumda tutulmaya çalışılmalıdır. Kuru alana çıkıldığında frenler uygulanarak duruş sağlanır.

Kaygan zeminde arka tekerlek fazla gaz verilmesiyle kaymaya ve yanal açılım yapmaya başlarsa gaz sabit tutulmalı hatta bir miktar daha açılmalıdır. Bu durumda gaz kapatmak yanlıştır. Ön teker kayan arka tekeri dengeleyecek doğru pozisyona doğru kendiliğinden yönlenecektir. Siz kasılarak bunu engellemezseniz tabi. Gidonu ters tarafa çevirmeye çalışmak yada bu doğal yönlenmeyi engellemeye çalışmak high-side kazadır. Bunu yapmayınız. Panik refleks olarak genellikle oluşan bu durum tecrübeyle aşılır. Siz motoru bacaklarınızla sıkı tutun ve motosikletin geometrisi geri kalan işi yapacaktır. Buna rağmen arka tekerin bu kayması kayış yönüne tam yanal (90 derece) pozisyona ulaşırsa lastiğin sürtündüğü zeminden gördüğü direnç maksimuma çıkar ve artık kaza kaçınılmazdır.

Motosiklet Viraj Teknikleri

Motosiklet Viraj Teknikleri

Yanlış Viraj Hattı

Doğru Viraj Hattı

 

Dönemece yaklaşırken incelenmesi gerekli noktalar:

Yol işaret ve ikaz levhaları.
Dönemecin keskinliği ve yol yüzeyinin durumu.
Yolun eğimi.
Yaklaşan araçlarla olması muhtemel karşılaşma ihtimalleri.

Süratin ayarlanması:
Uygun giriş süratine karar verin. (Sizin tüm dönüş boyunca hızı muhafaza etmenize veya kademeli arttırmanıza olanak sağlayacak bir sürat).
Seçtiğiniz yol süratine uygun vites/hız oranını seçin.
Yaklaşım hızınızı yumuşak bir geçişle giriş hızına indirin.

Dönüş boyunca izlenecek hattın ele alınması:
Geniş dönüşler daha az traksiyona ihtiyaç gösterir buda rezervde daha fazla traksiyon tutulması demektir.
Düşme riski sürücünün görüşüyle dönüşün en keskin yeri geçilince azalır.
Eğer sürücü en iyi görüşü sağlayan pozisyonu seçmişse beklenmedik engellerle karşılaşma riski azalmış olur.
Karşı hattan sizi en uzak tutacak hattı takip etmek yaklaşmakta olan araçlarla çarpışma riskinizi azaltır.
Traksiyonu azaltacak bozuk yol yüzeylerinden geçen hatlardan uzak durulmalıdır.

Değişik dönüşlere göre uygun hatlar:
Sabit açılı dönemeçler: Dıştan girin, dönüşün ortasında apeksleyin, içe geçin ve dönüşün dışından çıkın.
Kapanan(daralan) açılı dönemeçler: Dönüşe dışarıdan başlayın, geç apeksleyin ve dışarıdan çıkın.
Açılan(genişleyen) açılı dönemeçler: Dışardan dönüşe başlayın, erken apeksleyin ve dışardan çıkın.
Çoklu dönemeçler: Dışardan dönüşe başlayın, her dönüşte de geç apeksleyin ve dışardan çıkın.
Kör(görüş olmayan) dönemeçler: Dışardan girin ve çıkışı görene kadar dışarıda kalın(geç apekslemeyi planlayın) ve dışarıdan çıkın.

Dönemcin içine bakmak:
Baş ve gözler görsel yönlenme kontrolü sağlar. Baktığınız yere ve/veya objeye yönelirsiniz.
Başınızı ve gözlerinizi görme/algılama uyumsuzluğu olmaması için ufuk hattına olabildiğince paralel tutun.
Mümkünse çıkışa bakın, görünmüyorsa 12 saniye önünüze bakın. (12 saniye sonra olacağınız yer(100mt)).

Motoru yatırmak:
Yatırmayı başlatmak için kontra tekniğini devreye sokun. Sağa yatmak için sağa sola yatmak için sola basın. Dönüşün ters tarafına doğru uygulanan kuvvetin yaratacağı merkezkaç kuvveti bizi yönümüze çevirecektir. İstenen yatış açısına ulaşılıncaya kadar basınç uygulamaya devam edin. Basıncı önün dönüş hattı boyunca dengelenebilmesi sağlayacak şekilde ayarlayın.
Bedeninizi motorla birlikte yatırın; motoru bedeninizi dik tutarak kendinizden uzağa itmeyin. Bazı sürücülerde sağ veya sola yatma fobisi vardır. Bu korkunun 3 sebebi vardır; birincisi sürücü korktuğu tarafla ilgili kötü bir kaza geçirmiştir ve zihninde hala bu kazanın olumsuz izlerini taşımaktadır, ikincisi sürücü kontra tekniğini anlamamıştır, üçüncüsü sürücü motoru araba gibi döndürmeye kalkmış ve felaketle yüzleşmiştir.
Leanophobia (motoru bir yâda iki tarafa da yatırma korkusu) belirtileri: Korktuğunuz tarafa dönmeniz gerektiği zaman vücudunuz gerilir, kasılmalar olur. Vücudunuz dik kalır, gözler dönüşe bakmaz(kısa görüşlülük) veya kollarınızı kasarak dönmeye çalışmak.

Dizlerinizle tankı tutun:
Sarkık dizler motorun ağırlık merkezini değiştirir ve kullanımı etkileyebilir.

Gazın kontrolü:
Çıkışı görene kadar gazlamayın. Çıkış görünmüyorsa giriş süratinizi muhafaza edin.(Doğal gazlama).
Usta sürücüler ön ve arka tekerin traksiyonunda ani değişmeler olmaması için hassas bir şekilde gaz verirler. İdeal olan ağırlığın ön ve arkada eşit dağılıyor olmasıdır.
Yumuşakça gaz vermek süspansiyonları dengeye oturtur. Motorun her iki yönde de hafifçe yükselmesine neden olur. Buda zemin açıklığının yükselmesi demektir.(Bunun süspansiyon geometrisi ile de ilişkisi vardır, anti-çökme vs). Tersi olarak gazı keserseniz motor iki uçta da iner, süspansiyonları sıkıştırarak zemin açıklığını azaltır. Süspansiyonu sıkıştıran merkezkaç kuvvetinin etkisini gaz vermek dengeler. Yatmış durumda hızı muhafaza etmek için gaz vermek gereklidir. Motor yattığında lastik yere temas halkasının çapı küçülür. Küçülen çapı karşılamak için arka tekerin daha hızlı çevrilmesi süratin sabit kalması için gereklidir.

DÖNÜŞ PROBLEMLERİ I
Giriş hızı biraz fazla: Sonuç; gözle takip zayıflar, yargı hataları olur, durum kötüye gider.
Yanlış tepkiler; gazı kapamak, yatık durumdayken sert fren yapmak, yolun kenarına bakmak.
Doğru tepki; Gazı devam ettirin(süspansiyonlar dengede kalır), yön kontrolü için dönüş içine bakmak, daha fazla yatmak için kontra basmak, ağırlığı dönüşün içine aktarmak. Bu merkezkaç kuvvetini karşılayarak motorun zeminden açıklığını(yüksekliğini) artıracaktır.

Giriş hızı çok fazla: Doğru tepki; motoru çabuk olarak dik konuma getirin, gidonu düzeltin, maksimum düz hat frenlemesi yapın, frenleri bırakın, dönüşün içine bakın, kontra basıp tekrar yatın. Tüm bunlar en fazla 1-2 saniyede tamamlanamazsa yoldan çıkarsınız. Zamanlamanın mükemmel olması şarttır.
Yanlış tepki; motoru doğrultmak

Motosiklet parçalarının zemine sürtmesi:

Sebep; yüksek sürat. Bu durum fazla yatış gerektir. Çözüm; daha iyi göz takibi, giriş süratinin görüş mesafesi, eğim, yüzeyin durumu ve sürücü yeteneklerine göre ayarlanması. Yavaş girip hızlı çıkmak her zaman iyidir.
Sebep; uygun olmayan, çok fazla yatış açısı isteyen sürüş hattı. Çözüm; düzgün giriş hızı ayarlayın, sabit hızınızı muhafaza edin veya dönüş boyunca gaz verin,
Sebep; gaz kesmek. Çözüm; yaklaşırken dönüşün içine bakın (kenara yâda diğer objelere bakmak sürücüde gaz kesme içgüdüsünü harekete geçirir), hattınızı planlayın dönüş boyunca elciklere uygun basınç uygulamaya çaba sarf edin.
Sebep; süspansiyon ayarsızlıkları veya yanlış ayar. Çözüm; sürüş öncesi kontrollerini ihmal etmeyin ve bu durumda tekrar yapın, süspansiyon sıkışmasını azaltmak için hızınızı azaltın, gazı çevirmek(motorun boşunu alana ve hafifçe yüklenmesine kadar) süspansiyonların oturması için bu durumda da gereklidir(hızı azalttıktan sonra gazı kapamayın-motoru boşta gider duruma sokmayın), dönüş açısını büyüterek yatış açısını azaltın.
Sebep; yük çok fazla. Çözüm; fazla yük duruma uygun yeni süspansiyon ayarı gerektirdiği için çözüm süspansiyon ayar bozukluğundaki durumla aynıdır.
Sebep; ters eğimli dönemeç(taçlı yollar). Çözüm; görüş kabiliyetinizi geliştirin(önceden görün), hızınızı ve yatış açınızı azaltın.

Uygun olmayan hat seçimi:

Sebep; sürücünün kötü görüş kabiliyeti. Çözüm; 12 saniye sonra olacağınız yere bakın(90m), dönüşü inceledikten sonra dönemece yaklaşırken hattınızı planlayın.
Sebep; uygun olmayan hız. Çözüm; gazı çevirin, bileğinizi aşağıda tutun.
Sebep; uygun olmayan yatış açısı. Çözüm; kontra basıncınızı gerekli yönde artırın yada azaltın, vücudunuzun yatış açısını kontrol edin.

Pozisyona göre bakış derinlikleri:
Sağa Dönüş:Photobucket

Sola Dönüş:Photobucket


Kavşak Geçişleri: Photobucket

DÖNÜŞ PROBLEMLERİ II

Dönemece girdiniz ve motor sizin dönüş hattınızın dışına doğru yönlenerek yoldan çıkmaya başladı; kontra basıp daha yatırmak mı doğru olur yoksa motoru düzeltip fren yapmak ve tekrar yatırmak mı?

Bu konuda her şeye tek çare tarzında bir cevap vermek mümkün değildir. Ama üç seçenek sunup bunların her birinin tehlikelerini ve avantajlı taraflarını açıklayabiliriz. Bu üç faktörün seçimini aşağıdaki unsurlara bağlıdır.

. Hız ve yol yüzeyi.
. Diğer araçlar.
. Motosiklet tipi ve yükü.
. Tecrübe ve güven.

Hatırlanması gerekli önemli bir unsur şudur: Kuru ve yeterince düzgün yüzeyli bir yolda Kimse tutunma eksikliği yüzünden kaza yapmaz, yoldan çıkış kazalarının çoğu girişte yanlış frenleme ve çıkışta güç high-side kazalarıdır. Bazı motorların zeminden yükseklik ölçüleri ve yarış açılarında yatmalarda yoldan savrulmalara neden olabilmektedir. Bunun dışında modern bir spor motoru yoldan çıkarabilmek için epey güç sarf etmeniz gerekir.

Seçenek A:- İşlemi karmaşıklaştırmayın ve basitçe motorunuza yön verin.

Elinizde rezerv yatırma açısı(hiçbir dönemece tam yatmış girmeyin) varsa genellikle doğru çözüm:

Önünüzdeki probleme değil dönemeç çıkışına bakınız.
Kontra basarak rezerv yatış payınızı kullanınız.
Gazı açın ve hassas bir şekilde motoru döndürdükçe kullanın – bunun amacı yanlamayı(lastiklerin yol tutuşu varken yana doğru gidiş hareketini) önlemek, hızın kesilmesi neticesi ön tekerin yüklenmesini ve döndürme geometrisini boşa çıkarmasını önlemektir.

Gaz vermek -Bak, Yatır ve Dön(uçağın yön değiştirmeden kendi yatay ekseni etrafındaki burgu hareketi gibi)- tekniğinde birçoğumuzun düşündüğünden daha önemli bir unsurdur. Sürücülerin bir çoğu viraj köşelerini dolaşıp yolun açık görüldüğü uzak köşelerinde gaz açmayı tercih ederler. Maalesef bu durum virajda frenleme, ağırlık aktarma ve hız kesmenin ön tekerdeki etkisinin dezavantajlarını taşır. (Eğer siz yüksek kompresyonlu tek yâda çift silindirli bir motor kullanmıyorsanız.) Eğer çok tecrübeli biri değilseniz bu yöntem kesinlikle size uygundur. Burada insan içgüdüsü sizi frenlere asılmaya yönlendirir, buna rağmen siz doğru olanı yapabilirsiniz.

Seçenek B:- Doğrulun, fren yapın ve tekrar yatın.

Nadir olarak sürücü doğrulup, tekrar yatmadan önce düz bir hatla fren yapma olanağı bulur. Bu durum trafiğin olmadığı, alanın müsait olduğu yerlerde mümkün olabilir. Genel görüş yeterli yer olsa zaten dönersiniz aksi durumda sizi sağ dönüşlerde karşı trafiğin önüne sol dönüşlerde şarampole götürebilir. Burada sürücünün o anki takdiri çok önemlidir. Her halükarda eğer uygulanacaksa bu hareketin toplamı 1-2 saniyede tamamlanmış olmalıdır.

Seçenek C;- Dönemeçlerde fren yapmak.

Üçüncü seçeneğiniz frenleri kullanmaktır. Bu yeni başlayanlara göre değildir sadece spor motosikletlere mahsustur.

Modern spor motorlar dikkatli ve kademeli bir artışla kullanılmak kaydıyla şaşırtıcı bir oranda frenleme taşıyabilirler. Burada şunu akılda tutmanız gereklidir:

Ön tekerin fren ve yön verme ile baş edebilmesi için belli bir tutuş gücü vardır. Virajda yönlenme için mümkün olan maksimum tutuşun sağlandığından emin olun. Her fren yapış bu tutuşun gücünü eksiltir ön tekere aşırı yük bindirir. Ani ön fren ile motor kayarak kontrolünüzden çıkar. Bu kaza low-side olarak bilinir ve dönemeç kazalarının baş sebeplerindendir. Spor motorların sert süspansiyona sahip olmaları ön frendeki kaymayı artırır.

Ön frene dokunmak motoru dik konuma getirir ve dümdüz gitmeye başlarsınız. Bu durumda dönüş hattına girmek için ilave bir yönlendirme çabasına ihtiyaç doğar.

Önü serbest bırakmak aniden dönemeç içine dönüşe sebep olur. Frenleri bırakırken de sıkarken olduğu kadar dikkatli olunuz. Sıktığınızdan daha yavaş bırakınız.

Doğru bir şekilde yapılırsa, siz yavaşlarken motosiklet kademeli bir daralmayla aynı açıda dönüşünü yapacaktır. Bu aslında yokuş aşağı yarıçapı daralan açılı dönemeci dönmenin tek yoludur.

Siz ne kadar sert fren yaparsanız yönlendirme de o kadar duyarsızlaşacaktır çünkü çatallar dalacak ve yönlendirme açısı değişecektir. Bazı motorlarda da potansiyel yerden açıklık problemi vardır.

Birçok sürücünün yanlış seçim yapma sebepleri:

. Mevcut seçenekleri anlamıyorlar.
. İçgüdüsel hareket ediyorlar.

Pratik yapmak doğru alışkanlığı kazanmak için tek yoldur.

Dönemece girip de ne yapmam lazımdan çok girmeden dönemeci okumak ve gerekli emniyet paylarını rezervde tutarak girmek doğru olandır. Bunun için 4 basit kural vardır:

Daima en kötü durumu farz edin ve bu durumda durabileceğinizden veya en azından dönüş açınızı daraltabileceğinizden emin olunuz. Şayet dizinizi veya pedalları yere sürterek şahane görünüşlü bir dönemece girdiğinizde bu dönemeç yokuş aşağı yâda daralan açılı bir dönemeç yâda ters eğimli bir dönemeç ise yâda geniş bir araçla mesela biçerdöverle karşılaşırsanız başınız çok büyük bir beladadır. Daima hatalar ve potansiyel tehlikeler için bir marj bırakın yoksa şansınızı çok zorlamış olursunuz. Eğer düşündüğünüz olumsuzluklarla karşılaşmazsanız tekrar hızlanmanız mümkündür. Bu yüzden kendinize -Ne kadar hızlı gidebilirim?- diye değil -Zamanında durabilir miyim?- diye sorunuz daima.

Yavaşlayarak dönemece girin, tedbirli bir şekilde dönünüz, hızlı çıkınız! Çok hızlı girmek gazı kapatmak yâda fren yapmak demektir. Bu durumda ön süspansiyonlar sıkışır, sürüş geometrisi sıkışır ve kararsızlaşır ve sonuçta motor dengesizleşerek sizin aleyhinize çalışır. Yavaş giriniz(çok yavaş iseniz her zaman gaz verebilirsiniz), motoru döndürün ve gerekli hızı tutturmak için gaza gereğince basarak dönüş boyunca motorun sizin için çalışmasını sağlayınız.

Dönemeci geriye doğru okuyunuz. Nereye gittiğini bilmediğiniz bir yolda kendinizi hatta bırakamazsınız. Çıkışı gördüğünüz anda kendinizi bu çıkışa yönelen hatta bırakabilirsiniz.

Frenleri etkin bir şekilde kullanmayı öğreniniz. Eğer fren yapmanız gerekiyorsa, düz bir hatta geniş bir zaman dilimi içerisinde olumlu bir tarzda yapınız. Bu işlem dönüş ihtiyacı doğmadan yapılmalıdır. Bunu tamamladıktan sonra dikkatinizi dönüş hattını düzenlemeye verebilirsiniz.

Burada değinmek istediğimiz bir konuda dönemece olan mesafenin yanlış değerlendirilmesidir. Bu durumda dönemece çok hızlı girilmiş olmakta ve sürücüler dönemeci dönebilmek gayreti içinde çok geç olarak sert fren yapmak durumunda kalmaktadırlar. Yâda aşırı yatmayı tercih etme durumunda kalmaktadırlar. Eğer şanslılarsa çok savruk bir genişlikle ve ani yavaşlayarak dönebilmekte yâda bu da yetmeyerek yoldan çıkmaktadırlar. Felaket kapıda sizi bekliyor olabilir.

Kendinize şu soruyu sorun; en son acil durum frenleme pratiği(maksimum frenleme) ne zaman yaptınız?

Bunun yolu pratikten geçer. İyice ustalaşmak, acil frenleme tekniğinizi içgüdünüz haline getirmek bu hareketin binlerce kez yapılmış olmasını gerektirir. Freni gerektiğinde sert bir şekilde ama güvenli olarak kullanabileceğiniz şeklindeki kendinize güveniniz sizin durmak için gerekli mesafenin olduğuna mı yoksa yatmanız gerektiğine mi hızla karar verebilmenizi sağlayacaktır.

Şunu unutmayın dik konumda normal hızda düz giderken çok az insan fren yüzünden kaza yapmıştır.

Burada önemli bir konuya giriyoruz.

Aktif frenlemek mi yoksa gazlamak mı sizi problemin dışında tutacaktır?

Dönemece motorun süspansiyonlarının üzerinde yerleşmiş ve dönüşe hazır bir şekilde girmek gereklidir. Bu sizin doğru hızla, doğru vitesle ve frenler bırakılmış, ağırlık hafifçe arkaya verilmiş ve gaza hafifçe basılarak süspansiyonlar dengelenmiş olarak girmeniz demektir.

Öğleyse yani bu iş bu kadar basitse neden dönemeçlerde sürücülerin başı sık belaya girmektedir?

Cevap tecrübesizlik, pratik eksikliği ve frenlerin neleri yapabileceği hakkındaki bilgisizliktir. Maalesef tecrübeli sürücülerde dönemeçlerde kazalara karışmaktadırlar. Neden?

İyi, tedbirli sürücüler dönemeçlerde fren yapmak zorunda kalmaz, onlar gaz verme duygusunu bilirler ve kullanırlar. Bunun teorisi de dönemece yaklaşırken gazı kes ve hızını kontrol etmek için motor kompresyonunu kullandır. Virajlara giriş sırasında frenleri kullanmak motorun dengelerini (dinamiklerini) bozacaktır. Virajlara yaklaşırken dönemeçleri doğru okumuşsanız doğru frenlemeyi doğru bir hatta yaparsınız ve böylece dönüş hareketini başlatmadan evvel frenlemeyi bitirmiş olursunuz ve gazı hassas bir şekilde açarsınız. Bu gaz verme duygusunu kullanarak yavaşlamakla aynıdır. Tek farkı siz zamanın bir kesitinde yavaşlamış olursunuz ve böylece önünüzdeki düzlük için hızı daha uzun bir süre muhafaza etmiş olursunuz.

Bir dönemeç girişinde yavaşlamanın bir hedefi vardır. Motoru doğru yerde doğru hıza getirebilmek. Bunu siz önceden aktif frenlemeyle yâda pasif gazlama duygusuyla yapabilirsiniz. Seçim sizin ama hangisini seçerseniz seçin hedefiniz – MOTOSİKLETİ DOĞRU YERDE DOĞRU HIZA GETİRMEK – olmak zorundadır.

Gaz vermek yani hız duygusunu(göstergeye bakmadan süratinizi bilmek duygusu) yollarda kullanmanın yeri yoktur denemez. Tam tersi rahatlatıcı bir duygudur ama yanlış kullanırsanız ve dönemece gaz kapalı çok hızlı girerseniz yâda çok geç uyguladığınız frenlerle girerseniz bu durum yanlış önceden aktif frenlemeyle aynı olumsuz sonuçları doğurur.

Her iki teknik de doğal olarak yanlış kullanıldığında yâda aşırıya gidildiğinde tehlikeler yaratır. Şayet kontrolü kaybederseniz fizik ilminin kuralları kontrolü ele alır. Merhamet yoktur.

Dönüşler konusunda son anlatacağımız konu dengedir.

Düşünürseniz aslında tüm motosiklet kontrol yeteneklerinin iki alana indirgenebileceğini göreceksiniz:

. Süratin değişimi.
. Yönün değişimi.


Süratin değişmesinden frenleme ve gaz verme işlemlerini kastediyoruz. Fren yada gazın kullanımı lastiklerin üzerindeki ağırlıkları değiştirerek birinden diğerine yük aktarır.

Yön değiştirmek motorun gidonunu çevirmek ve motoru yatırmakla ilişkilidir. Bu hareketler dönemeç dönmemizi bir çok karmaşık yanal faktörleri devreye sokarak sağlar.

Kendinize sorun – Motor ne zaman en dengeli durumdadır?

Eğer dönemeçte derseniz siz dönüş kabiliyetinizi öne çıkarıyorsunuzdur, fren derseniz frenleme kabiliyetinizi öne çıkarıyorsunuz demektir. Ama esas olarak motor yere dik konumdayken ve sabit bir hızla giderken en dengeli durumundadır. Bu durumdan sapmalar aşırılaştıkça, arttıkça denge azalır.

Dengede tutmak için olanaklarınızın en fazla olduğu zamanlar nelerdir?

Eğer fren yapıyorsanız yön verme olanağınızla uyuma giriyorsunuzdur, viraj dönüyorsanız fren yapma olanağınızla uyuma giriyorsunuzdur. Bu yüzden şayet motoru dengede tutmak istiyorsanız onu mümkün olduğunca – dik konumda – tutmak durumundasınızdır.

Şimdi örneklere geçelim:

Sola dönüşlü bir dönemeçte maksimum açıyı elde etmek için en sağdan dönüşe başlarsınız, tam dönüş ortasında apekslersiniz ve sağa doğru geniş bir şekilde dönemeçten çıkarsınız. Ancak bir dakika düşünün motor dönüş boyunca fazla uzun süre ve fazla yatış açısında kaldı. Erken dönüşe başladığınızda dönüşü yanlış değerlendirebilirsiniz ve çıkışı görememe durumunda olabilirsiniz. Bu yoldan çıkmaların ortak sebeplerinden biridir. Hızınız fazla ise kapanan virajlarda istemsiz olarak geliş yönüne geçebilirsiniz.

Dönemece girişte en emniyetli hattı seçebilmek için dik konumdayken frenleyin ve frenleme bitmiş vaziyette motorun sabit bir hızda tutmak için gereğince ve yumuşakça geniş bir hatta gaz vererek dönemece girin ve dönemeç çıkışını görene kadar bu şekilde devam edin. Çıkışı gördüğünüzde apeksleyerek (motoru dik konuma getirerek) hızınızı yolun ve sağ duyunuzun sınırları dahilinde arttırabilirsiniz. Bu durumda dönüş esnasında karşılaşabileceğiniz herhangi bir engelle – yağ, kum döküntüsü, park etmiş bir araç, taş, kaya, erimiş asfalt, yol çalışmaları, inek v.s. de baş etme olanağınız daha fazla olacaktır. Sağa dönüşlerde yolun orta şeridine (karşı yönden gelen trafiğe dikkat ederek) yakın başlamak, sola dönüşlerde yolun dış kenarına yakın pozisyondan başlamak dönemecin içine doğru daha derin görüş mesafesi verir.

Arkanızdaki trafiği kontrol ederek frenlemeye erken başlayıp, frenleme işlemini uzun bir zaman diliminde yaparsanız ani frenleme yapmak zorunda kalmaz daha yumuşak bir yavaşlama elde edersiniz. Ancak dönemece dalgın bir şekilde yaklaşıp ani fren yaparsanız kısa sürede hızınızı istediğiniz seviye getirebilmek için sert basmanız gerekir. Doğru hızla girdiğiniz bir dönemeçte hızınızda viraja göre uygun olacağı için fazla yatış açısı gerektirmez ve daha dik durumda dönebilirsiniz. Daha dik durumda dönmek daha fazla yol tutunma kabiliyeti demektir ve her herhangi beklenmedik bir durumda, bir engelle karşılaşıldığında hatayı düzeltme marjınız fazla olur ve dönüşü daraltmanızı gerektirecek durum karşısında da bunu kolaylıkla yapabilirsiniz. Daha az yatış açısıyla dönmek yada yatış pozisyonunda kaldığınız mesafeyi olabildiğince kısa tutmak her zaman daha avantajlıdır.

Klasik Kazalar:

1. Photobucket

2. Photobucket